Trakya Üniversitesinde “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” etkinlikleri kapsamında İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü tarafından hazırlanan ve Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nebi Mehdiyev’in moderatörlüğünü üstlendiği, Araştırmacı-Yazar, Kanal24 An ve Zaman Programı Moderatörü Koray Şerbetçi’nin konuşmacı olarak katıldığı “15 Temmuz Hain Darbe Girişimi” konulu bir panel düzenlendi. Panelde “Camia, Cemaat ve Cemiyet: Kavramsal ve Yöntem Bilimsel Bir Yaklaşım” “15 Temmuz: Millet Olma Günü” ve “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Konusunun Lüzumu ve İmkânı” başlıklı konular ele alınarak derinlemesine tartışıldı.
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanlık Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte Koray Şerbetçi “15 Temmuz” gecesinde yaşananlara ve iddialara veriler ışığında açıklık getirdi ve öğrencilerden gelen soruları yanıtladı.
Yüksek lisans öğrencilerinin de sorularıyla önemli katkılarda bulunduğu buluşmada Trakya Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nebi Mehdiyev, öncelikle “Camia” “Cemaat” ve “Cemiyet” tabirlerine kavramsal ve yöntem bilimsel bir açıklama getirerek konunun tüm yönleriyle anlaşılmasına ve “15 Temmuz”a geniş bir perspektiften bakılmasına pencere açtı. Halkın sağduyusuyla başarısızlığa mahkûm edilen darbe girişiminin sığ ve dar boyutlarda değerlendirilmemesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Mehdiyev “15 Temmuz hadisesi, bir tarihçi için belirli bir zamanda planlanan ve belirli sayıda kişilerce gerçekleştirilen bir tür polisiye hikâyedir; bir sosyolog için toplumun topluluklara ayrılması ya da cemiyetin cemaat üzerindeki zaferinin hikâyesidir; bir siyasetbilimci ve hukukçu için siyasal düzenin tehdit edilmesi ve bunun önlenmesi için atılacak adımların legal sınırlarının belirlenmesinin hikâyesidir. Bu liste, an itibariyle cari olan yüzlerce akademik disiplinin sayısı kadar uzatılabilir.” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz Hain Darbe Girişimi’ni irrasyonaliteden uzak, aklı ve basireti bağlanmış alçak ve hain madrabazların bir hareketi olarak değerlendiren Prof. Dr. Nebi Mehdiyev, bunun yalnızca bir grubu veya kişiyi değil, tüm Türk milletini hedef alan bir saldırı olduğunu vurguladı. Söz konusu olayın tek bir bakış açısıyla ele alındığında eksik kalacağının ve lisansüstü çalışmalarla da bu konunun araştırılmasının ve desteklenmesinin gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Mehdiyev, olayın sosyal bilimler bakış açısıyla hem sosyal hem psikolojik hem de siyasi yönleriyle ele alınması gerektiğini ifade etti.
Araştırmacı-Yazar, Kanal 24 An ve Zaman Programı Moderatörü Koray Şerbetçi, 15 Temmuz’un toplum nazarında tüm boyutlarıyla doğru bir şekilde anlaşılmasında ve gerçeklerin aydınlatılmasında dört telakki üzerinden değerlendirilmesinin önemli olduğuna inandığını belirterek “Din” “Devlet” “Demokrasi” ve “Darbe” mefhumlarının kronolojik olarak ele alınması gerektiğine dikkat çekti. Konuşmasında, öncelikli olarak bu kavramlar üzerinde duran Şerbetçi, darbe girişiminin başarısız olmasının ardında yatan nedenleri ve o geceyi hatırlatarak “15 Temmuz’da mücadele etmiş, dik durmuş, ahaliyi örgütlemiş Recep Tayyip Erdoğan gibi örgütleyici bir lider olmasaydı kimse direnmezdi, ne yapacağını bilmezdi. Kabul edin veya etmeyin lider figürü çok önemlidir. Ülkemiz paranoyak ve şizofren bir din adamının ve grubunun darbesinden kurtuldu. Ortada ne cumhuriyet ne de laik devlet kalırdı.” dedi.
Hain Darbe Girişimi’ne, Türk halkının irrasyonel bir şekilde cansiperane ve tarihe geçecek bir duruşla karşılık verdiğini hatırlatan Koray Şerbetçi, yaşananlara ve sonuçlarına ilişkin şunları söyledi: “İlk olarak artık sivil toplumu güçlendirmeliyiz. Sivil toplum güçlü olursa, demokrasi güçlü olur. Türk halkında devletini koruma bilinci ve refleksi çok iyi kullanılabilir. Olayın başarısız olmasının nedenleri de önemlidir. İlk olarak siyasi irade çok iyi direndi. Başbakan direndi, Cumhurbaşkanı direndi. Seçilmiş bireyler ve hükümet olarak ‘Gitmeyeceğiz.’ tavrını ortaya koydu. İkincisi; toplumun isyan etmesi daha önceki darbelerde yaşanan bir reaksiyon değil. Türk halkı, daha önce emsali görülmemiş şekilde bir savunma ortaya koydu. Daha öncekiler bürokratik darbelerdi, bunda ise bir terör örgütünün devleti ele geçirmeye teşebbüsünü görüyoruz. Ben hep şunu söylerim: ‘Türklerin en büyük zaafı ve en güçlü yönü ön görülemez olmasıdır.’ Nerede, ne tepki vereceğimiz gerçekten bilinmiyor. Hükümetteki partinin iyi örgütlenmesi, bunun toplumda karşılığını bulması ve karizmatik bir lidere sahip olması çok önemliydi. Bu sayede toplumu çok kısa sürede örgütlemeyi başardık. Bunda medyanın da çok büyük bir payı var. Kanalların, ekranlarını kapatmaması ve bunu halka açık bir şekilde göstermesi çok önemliydi. Darbeye karşı medyanın tavır alması, darbecileri bir adım geri plana düşürdü. Yargının da darbeye karşı net bir tavır koyması da çok önemliydi. Hemen o gece darbecileri derdest ederek görevini yerine getirdi. Kelepçe vurulan darbecilerin televizyonlara taşınması psikolojik olarak üstünlük sağladı. Türkiye, Pensilvanya’da oturan, aklını kaçırmış bir kişiye aklını teslim etmiş otonom insanların mezaliminden kurtuldu. Ülke, gerçekten bir karmaşaya, kaosa ve distopyaya dönüşecekti. Herkesin katkısıyla çok önemli bir darbe girişimi atlatıldı. Gerçekten millet olmak böyle olur. Bir musibet bin nasihattan iyidir. Bu millet, bu girişimden büyük dersler çıkardı. Herkesçe malum oldu ki bu millet bir daha darbeye boyun eğmez.”
Haber: Ali KÜÇÜKOĞLU
Editör: Sertan ATASOY
Fotoğraf: Mustafa TOPYANAK
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanlık Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte Koray Şerbetçi “15 Temmuz” gecesinde yaşananlara ve iddialara veriler ışığında açıklık getirdi ve öğrencilerden gelen soruları yanıtladı.
Yüksek lisans öğrencilerinin de sorularıyla önemli katkılarda bulunduğu buluşmada Trakya Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nebi Mehdiyev, öncelikle “Camia” “Cemaat” ve “Cemiyet” tabirlerine kavramsal ve yöntem bilimsel bir açıklama getirerek konunun tüm yönleriyle anlaşılmasına ve “15 Temmuz”a geniş bir perspektiften bakılmasına pencere açtı. Halkın sağduyusuyla başarısızlığa mahkûm edilen darbe girişiminin sığ ve dar boyutlarda değerlendirilmemesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Mehdiyev “15 Temmuz hadisesi, bir tarihçi için belirli bir zamanda planlanan ve belirli sayıda kişilerce gerçekleştirilen bir tür polisiye hikâyedir; bir sosyolog için toplumun topluluklara ayrılması ya da cemiyetin cemaat üzerindeki zaferinin hikâyesidir; bir siyasetbilimci ve hukukçu için siyasal düzenin tehdit edilmesi ve bunun önlenmesi için atılacak adımların legal sınırlarının belirlenmesinin hikâyesidir. Bu liste, an itibariyle cari olan yüzlerce akademik disiplinin sayısı kadar uzatılabilir.” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz Hain Darbe Girişimi’ni irrasyonaliteden uzak, aklı ve basireti bağlanmış alçak ve hain madrabazların bir hareketi olarak değerlendiren Prof. Dr. Nebi Mehdiyev, bunun yalnızca bir grubu veya kişiyi değil, tüm Türk milletini hedef alan bir saldırı olduğunu vurguladı. Söz konusu olayın tek bir bakış açısıyla ele alındığında eksik kalacağının ve lisansüstü çalışmalarla da bu konunun araştırılmasının ve desteklenmesinin gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Mehdiyev, olayın sosyal bilimler bakış açısıyla hem sosyal hem psikolojik hem de siyasi yönleriyle ele alınması gerektiğini ifade etti.
Araştırmacı-Yazar, Kanal 24 An ve Zaman Programı Moderatörü Koray Şerbetçi, 15 Temmuz’un toplum nazarında tüm boyutlarıyla doğru bir şekilde anlaşılmasında ve gerçeklerin aydınlatılmasında dört telakki üzerinden değerlendirilmesinin önemli olduğuna inandığını belirterek “Din” “Devlet” “Demokrasi” ve “Darbe” mefhumlarının kronolojik olarak ele alınması gerektiğine dikkat çekti. Konuşmasında, öncelikli olarak bu kavramlar üzerinde duran Şerbetçi, darbe girişiminin başarısız olmasının ardında yatan nedenleri ve o geceyi hatırlatarak “15 Temmuz’da mücadele etmiş, dik durmuş, ahaliyi örgütlemiş Recep Tayyip Erdoğan gibi örgütleyici bir lider olmasaydı kimse direnmezdi, ne yapacağını bilmezdi. Kabul edin veya etmeyin lider figürü çok önemlidir. Ülkemiz paranoyak ve şizofren bir din adamının ve grubunun darbesinden kurtuldu. Ortada ne cumhuriyet ne de laik devlet kalırdı.” dedi.
Hain Darbe Girişimi’ne, Türk halkının irrasyonel bir şekilde cansiperane ve tarihe geçecek bir duruşla karşılık verdiğini hatırlatan Koray Şerbetçi, yaşananlara ve sonuçlarına ilişkin şunları söyledi: “İlk olarak artık sivil toplumu güçlendirmeliyiz. Sivil toplum güçlü olursa, demokrasi güçlü olur. Türk halkında devletini koruma bilinci ve refleksi çok iyi kullanılabilir. Olayın başarısız olmasının nedenleri de önemlidir. İlk olarak siyasi irade çok iyi direndi. Başbakan direndi, Cumhurbaşkanı direndi. Seçilmiş bireyler ve hükümet olarak ‘Gitmeyeceğiz.’ tavrını ortaya koydu. İkincisi; toplumun isyan etmesi daha önceki darbelerde yaşanan bir reaksiyon değil. Türk halkı, daha önce emsali görülmemiş şekilde bir savunma ortaya koydu. Daha öncekiler bürokratik darbelerdi, bunda ise bir terör örgütünün devleti ele geçirmeye teşebbüsünü görüyoruz. Ben hep şunu söylerim: ‘Türklerin en büyük zaafı ve en güçlü yönü ön görülemez olmasıdır.’ Nerede, ne tepki vereceğimiz gerçekten bilinmiyor. Hükümetteki partinin iyi örgütlenmesi, bunun toplumda karşılığını bulması ve karizmatik bir lidere sahip olması çok önemliydi. Bu sayede toplumu çok kısa sürede örgütlemeyi başardık. Bunda medyanın da çok büyük bir payı var. Kanalların, ekranlarını kapatmaması ve bunu halka açık bir şekilde göstermesi çok önemliydi. Darbeye karşı medyanın tavır alması, darbecileri bir adım geri plana düşürdü. Yargının da darbeye karşı net bir tavır koyması da çok önemliydi. Hemen o gece darbecileri derdest ederek görevini yerine getirdi. Kelepçe vurulan darbecilerin televizyonlara taşınması psikolojik olarak üstünlük sağladı. Türkiye, Pensilvanya’da oturan, aklını kaçırmış bir kişiye aklını teslim etmiş otonom insanların mezaliminden kurtuldu. Ülke, gerçekten bir karmaşaya, kaosa ve distopyaya dönüşecekti. Herkesin katkısıyla çok önemli bir darbe girişimi atlatıldı. Gerçekten millet olmak böyle olur. Bir musibet bin nasihattan iyidir. Bu millet, bu girişimden büyük dersler çıkardı. Herkesçe malum oldu ki bu millet bir daha darbeye boyun eğmez.”
Haber: Ali KÜÇÜKOĞLU
Editör: Sertan ATASOY
Fotoğraf: Mustafa TOPYANAK
Bu içerik 19.07.2019 tarihinde yayınlandı ve toplam 764 kez okundu.