Kadına Yönelik Şiddet İle Mücadele İl Eylem Planı çerçevesinde Aile Sosyal Hizmetler İL Müdürlüğü Şiddet Önleme ve İzleme Müdürlüğü koordinasyonunda, Trakya Üniversitesi ev sahipliğinde Mimarlık Fakültesi, Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi, Edirne İl Emniyet Müdürlüğü ve Edirne Şehir Gönüllüleri Vakfı iş birliğinde “Akademide Kadın Buluşmaları” paneli gerçekleştirildi.
Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen “Akademide Kadın Buluşmaları” panelinde kadına yönelik şiddet ile mücadele farklı yönleriyle ele alındı. Panelde açılış konuşmasını gerçekleştiren Trakya Üniversitesi Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Esma Mıhlayanlar, şiddetten en çok etkilenenlerin kadınlar ve çocuklar olduğunu vurgulayarak “Tüm bireyler hukuk karşısında eşit olmasına rağmen toplumsal hayatta kadın ve çocuklar kişisel haklarını kullanamamakta ve şiddet ile karşılaşmaktadır. Kadına yönelik şiddetin toplumda yaygınlığının yüksek olduğu rakamlarla da görülmektedir. 10 kadından 3’ünün hayatında erkek şiddetine maruz kaldığı bilinmektedir. Çoğunlukla fiziksel, sözlü, psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddet ile karşılaşan kadınlar bu durumdan oldukça etkilenmektedir. Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak konuya akademik çerçevede üniversitemiz toplumsal cinsiyet ve kadın çalışmaları ana bilim dalı ve ilgili diğer bölümlerle çeşitli başlıklarda ele almaya bu konuda projeler üretmeye çalışıyoruz.” diyerek panelin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti.
Şiddet mağduru kadınlara yönelik sunulan sosyal hizmet modelleri ve yardım mekanizmaları ile ilgili bilgilendirmelerde bulunan Aile Sosyal Hizmetler Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi Müdürü Nihan Ertan, başvuru mekanizmalarını anlatarak kadınların yalnız olmadığını vurguladı. Ertan, “Bizler yerelde 25 Kasım 2021 tarihinde Edirne Valiliği başkanlığında ve Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü koordinasyonunda tam 4 yıllık bir eylem planı oluşturduk. Kadına yönelik şiddet eğitimsiz, sosyoekonomik düzeyi düşük ve işsiz kişiler arasında görülür diye bir algı söz konusu. Hacettepe Üniversitesi’nin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile birlikte yaptığı araştırmaya göre kadına yönelik şiddet uygulan kişilerin %20’ye yakın bir kısmının lisans, hatta yüksek lisans mezunu olduğu görülmektedir. ‘Şiddet uygulayanlar mutlaka çocukluklarında şiddete maruz kalmıştır’ ifadesi doğru mudur? Bu her zaman doğru değil. Çünkü kişiler ile Şiddet Önleme ve İzleme Merkezimizde bir araya geldiğimiz zaman bunun her zaman böyle olmadığına dair örnekler önümüze çıkıyor.” dedi.
Edirne İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü biriminde görevli Komiser Yasemin Gedik, kadının şiddet gördükten sonra emniyette hangi süreçlerden geçtiği hakkında bilgiler vererek “Kadın şiddet görüyor ve diyor ki ben farkı bir yol tercih edeceğim. Ya emniyete ya da sivil toplum kuruluşlarına bir şekilde gitmek istiyor. Diyelim ki emniyet kanalını tercih etti. Birinci kanal 112’yi aramak, ikinci kanal kendisi karakollarımıza, il emniyet müdürlüklerimize müracaat edebilir. Diğer bir seçenek KADES uygulamasıdır. Biz burada şiddete maruz kalmış olan kadınların ifadelerini alıyoruz. Kadın şiddet gördüğü noktada kendini ifade etmekte zorlanabiliyor. İfade almaya gelene kadar kadına haklarından bahsediyoruz, süreçten bahsediyoruz, çünkü sakinleşmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Edirne Şehir Gönüllüleri Vakfı Üyesi Avukat Ayşenur Çalışkanlar Aşılıoğlu ise, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine kanunu hakkında detaylı bilgilendirmeler paylaştı.
Akademisyen ve öğrencilerin katılım sağladığı panel, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.