TRAKYA ÜNİVERSİTESİNDE 14 MART TIP BAYRAMI TÖRENİ DÜZENLENDİ

14 Mart Tıp Bayramı’nın 195. yıldönümü Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı önünde düzenlenen tören ile kutlandı.

14 Mart 1827 yılında Tıbhâne-i Amire’nin kurulmasının ardından 1919 yılında İstanbul işgal altında iken ilk defa kutlanan Tıp Bayramı bu yıl 195. kez kutlanıyor. Trakya Üniversitesi’nde Tıp Bayramı kutlamaları ise Tıp Fakültesi Dekanlığı önünde, Fakülte çelenginin sunumunun ardından, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.

Törende konuşan Tıp Fakültesi 5. Sınıf öğrencisi Dilay Savaş, geçmişte günümüze tıp eğitiminde önemli değişikler olduğunu belirterek Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesinin eğitimi hakkında bilgi verdi. Dilay Savaş “Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesinin en önemli özelliği tıp eğitiminin akredite olmasıdır. Türkiye’de az sayıdaki akredite tıp fakültesinden birinden mezun olma ayrıcalığına sahip olduğumuzun bilinci ile eğitimimizi sürdürüyoruz.” diyerek tüm hocalarının, arkadaşlarının, asistanların ve tüm hekimlerin tıp bayramını kutladı.

14 Mart Tıp Bayramının tarihi ve önemine değinen Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Filiz Akata, “Türkiye’de hekimlerin her yıl 14 Mart’ta kutladığı Tıp Bayramı, tıp eğitiminin devamlılığında bir mihenk taşı olarak 14 Mart 1827 tarihinde Tıbhâne-i Amire adlı Tıp okulunun açılış tarihidir. Burada başlayan tıp eğitimi hiç ara vermeden ve devamlı kendini yenileyerek, geliştirerek bugünkü tıp eğitimine gelinmiştir. Bu sebepten 14 Mart tarihi bugünkü tıp eğitiminin başlangıç tarihi olarak kabul edilir ve kutlanır. Bu tarihin Tıp Bayramı olarak saptanması 1919 yılında İstanbul’un işgali sırasında gündeme gelmişti. Tıp tarihçilerinin bu konuda yaptıkları incelemelerden sonra 14 Mart 1827 tarihinin başlangıç tarihi olarak alınmasına karar verilmiş ve ilk defa 14 Mart 1919’da bu bayram kutlanmıştı. Beyazıt’ta Darülfünun Konferans Salonu’nda kutlanan Tıp Bayramı’na o günkü Tıp Fakültesinin önde gelen hocalarından Dr. Fevzi Paşa, Dr. Besim Ömer, Dr. Akil Muhtar, İstanbul’daki hastanelerin hekimleri, tıp öğrencileri hatta İngiliz işgal ordusunun hekimleri de katılmıştı. Ne yazık ki sonraki yıllarda 14 Mart kutlamaları kesintiye uğrar. 1937 yılından itibaren Tıp Bayramı olarak yeniden 14 Mart günü kabul edilir. Bunun gerekçesi de daha önceki eğitimden farklı olarak 14 Mart’ta Tıbhane-i Amire’de başlayan tıp eğitiminin hiç ara vermeden devam etmesi ve devamlı kendini yenilemesidir. Modern tıp eğitiminin kuruluş tarihine atıfla 14 Mart yıllardan beri Tıp Bayramı olarak kutlanmaya devam etmektedir” dedi.

14 Mart’ın ülkemizde çağdaş tıp eğitiminin başlangıç tarihi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Filiz Akata, “14 Mart 1827 çağdaş tıp eğitimimizin başlangıç tarihi olarak hem hekim olarak bir anlamda varlığımızı borçlu olduğumuz modern anlamda tıp eğitiminin başladığı tarihtir hem de hekimlerin ülke tarihinde rol aldıkları, etki yarattıkları tarihtir. Ülkemizin ilk Tıp Fakültesinin öğrencileri, ülkelerinin tarihiyle her zaman ilgili oldular. Tıbbiyelilerin özgürlük mücadelesi ve Kurtuluş Savaşı sırasındaki kahramanlıklarının doruk noktası ise Çanakkale Savaşı’dır. 1915 yılında Haydarpaşa Tıp Fakültesi’nin birinci yıl öğrencilerinin tümü gönüllü olarak askere alınmıştır. 18 Mayıs günü ise bu öğrencilerin hepsi birden şehit olmuşlar, 1921 yılında Tıbbiye hiç mezun verememiştir. 2022 yılında bu kuruluşun 195. yılını kutlamaktayız. Bu kutlamalarda bugünkü çağdaş, gelişmiş tıp eğitiminin önemini düşünmeliyiz. Bugün sahip olduğumuz pek çok şeyi o günkü çabalara borçluyuz. O günleri öğrenmek, bugüne gelinirken verilen emekleri, özgürlüğün, bağımsızlığın, kendi değerlerimizin kıymetini düşünmemize yardımcı olmalıdır. 14 Mart Tıp Bayramı her yıl başka bir heyecanla yaşanırken, son iki yıldır bambaşka tarihsel bir önem taşımaktadır. Son iki yılı SARS-CoV-2 virüsüne karşı mücadele ile geçirdik ve pandeminin yükünü en çok sağlık çalışanları taşıdılar. Bu süre zarfında çok sayıda hekim ve sağlık çalışanımızı kaybettik. Bu nedenle 14 Mart, hastalarının yaşamını kurtarmak için can veren meslektaşlarımız başta olmak üzere mücadelenin her evresinde emek veren sağlık çalışanlarına ithaf edilmeyi bu yıl da hak etmektedir” diyerek, bir hekim olarak, tüm hekimler için sağlıkta şiddetin sona erdiği, sağlıklı, başarılı ve umut dolu bir gelecek dileyerek Tıp Bayramlarını kutladı.

Tıp Fakültesi Dekanlığı önünde düzenlenen törene Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ, Trakya Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Başhekimi Prof. Dr. Abdullah Taş, akademisyenler, hekimler ve Tıp Fakültesi öğrencileri katıldı.

Bu içerik 22.03.2022 tarihinde yayınlandı ve toplam 24 kez okundu.