Üniversitemiz Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi, 03 Mart 2018 tarihinde Üniversitemiz tarafından gerçekleştirilen “Doğaçlama Müzik” etkinliğine olan yoğun ilgi nedeniyle 01 Nisan 2018’de etkinliğe ikinci kez ev sahipliği yaptı. Üniversitemiz tarafından düzenlenen etkinlikte kendilerine özgü tarzları ile Hakan Konyar (ney, ud, perküsyon), Can Tutuğ (vibrafon, vurmalı çalgılar) ve Neva Günaydın’dan (klasik kemençe) oluşan üçlü, Sultan II. Bayezid Külliyesi’nde müze ziyaretçilerine doğaçlama müzik ziyafeti sundular.
Müze ziyaretçileri tarafından büyük ilgi ve beğeni toplayan doğaçlama müzik konserinin ardından konuşan Can Tutuğ, Sultan II. Bayezid Külliyesi ve Sağlık Müzesi’nin insanlık tarihi açısından önemli olduğunu bildiklerini ve restorasyonları gerçekleştirilen bu tür tarihi yapılarda içlerinden geldiği gibi müzik icra ettiklerini ifade etti. Müzisyen Can Tutuğ ayrıca “Bu, burada gerçekleştirdiğimiz ikinci konserimiz. İlkini, Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi Müdürü Öğr. Gör. Hakan Akıncı’nın talebi ile gerçekleştirmiştik. Bugün gerçekleştirdiğimiz konserin daveti yine Üniversitemizden, Rektörlükten geldi. Bunu tekrar burada, Türkiye'deki şifahane olarak 'musiki ile şifa' diye anılan anlamlı ve önemli bir yerde, sahnelediğimiz için onurlu ve gururluyuz. Maksat, insanlara şifa vermek ve iyilik yapmaksa yaptığımız şey de onun bir parçası. Trakya Üniversitesine teşekkürler.” dedi.
Topluluk üyelerinden Hakan Konyar, “Burası mükemmel bir yer. Mekân soğuk olmasına rağmen müzikal açıdan çok sıcak. Burada insan çok duygulanıyor ve bu durum da büyük bir şevk ve coşku ile çalmamızı sağlıyor. Buradaki ilk konserimizin ardından sanatçı arkadaşlarımla bir araya gelmedik ve çalışmadık ama burası bize müthiş bir ilham veriyor.” dedi.
Üniversitemiz Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi Müdürü ve Genel Sekreter Yardımcısı Öğr. Gör. Hakan Akıncı, gerçekleştirdikleri etkinliğe ilişkin "Üniversitemiz bünyesinde bulunan ve Sağlık Müzesi olarak restorasyonu gerçekleştirilen bu tarihi mekânda Osmanlı döneminde fiziksel ve ruhsal hastalıklar tedavi edilirdi. Tedavide dönemin hekimlik bilgilerinin yanı sıra kullanılan su ve müzik sesi önemliydi. On kişiden oluşan hanende ve sazende topluluğu, haftanın üç günü müzik sahnesinde yerini alır ve her hastalığa göre farklı makam çalıp söylerlerdi. Bizler de geçmişin önemli temsili geleneksel olanı yansıtmak ve geleneği geleceğe taşımak adına Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzemiz ev sahipliğinde gerçekleşecek etkinlikleri sürdürmeyi ve artırmayı istediğimizi ifade ediyoruz. Müzemiz, son yıllarda Ülkemizin en çok ilgi çeken ve ziyaret edilen müzelerinden biri haline geldi. Uluslararası ödüllerle adını yurt içi ve yurt dışında sürekli duyuran müzemiz, Osmanlı darüşşifasını yaşatan ve Selçuklu ile Osmanlı darüşşifalarının tıp tarihimizdeki yerine ışık tutan tek müze olma özelliğine sahiptir. Bunun bilinciyle sorumluluklarımızı biliyoruz. Sanatçılarımıza teşekkür ederiz. ” dedi.
