Üniversitemiz Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına bağlı Tarih Okulu Topluluğu tarafından düzenlenen ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüsrev Subaşı’nın konuşmacı olarak katıldığı “Medeniyet Bağlamında Türk İslam Sanatı” adlı konferans 24 Nisan 2018 tarihinde Üniversitemiz Devlet Konservatuvarı Salonu’nda gerçekleştirildi. Konferansa Rektörümüz Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Üniversitemiz Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Soner Hunkan, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlker Alp, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Kılıç, Devlet Konservatuvarı Müdürü Doç. Ahmet Hamdi Zafer, eski Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Recep Duymaz ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan konferansın açılış konuşması Rektörümüz Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu tarafından gerçekleştirildi. Rektörümüz Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, “Değerli Hocamız Prof. Dr. Hüsrev Subaşı ile daha önce bir etkinlik kapsamında tanışma ve gerçekleştirdiği sunumla kendisinden kıymetli bilgiler öğrenme imkânımız olmuştu. Bu bağlamda kendisini Üniversitemizde tekrar görmeyi çok istedik. Bizleri kırmayarak davetimize icabet ettiği ve bugün aramızda yer aldığı için kendisine teşekkürlerimi sunarım. Ben bir hekimim. Bize gelen asistanın önüne bir akciğer filmi koyarız. 'Oku bakalım, ne görüyorsun' deriz. Kalbi, akciğeri ve kemikleri fark etmesini bekleriz. Biz de Edirne'de gezerken bi caminin, bir hat yazısının, bir çininin, bir ahşap kapının yanından geçiyoruz. Çok da farkında olmadığımız medeniyetimize dair bu eserleri nasıl okumak gerekir? Hocam bize bu konuda yardımcı olacak. Konferansın gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür eder, başarılı bir konferans olmasını temenni ederim.” dedi.
Klasik Türk Sanatları Vakfı Danışma Kurulu Üyesi olan ve Geleneksel Türk Sanatları alanında düzenlenen 70’e yakın karma sergide eserleriyle yer alan Prof. Dr. Hüsrev Subaşı konuşmasında Edirne'yi görmeden, havasını teneffüs etmeden Türk kültür ve medeniyetini anlamanın mümkün olmadığını belirtti. Edirne’de yer alan Eski Camii’nin yazılarını görmeyen bir göz, Üç Şerefeli’nin kapısının önündeki kitabelere hayretle bakamayan bir bakış ile Selimiye’nin ihtişamıyla tanışmamış bir ruhun yaşamadığını vurgulayan Prof. Dr. Hüsrev Subaşı, sahip olduğumuz coğrafya ile iftihar etmeyi ancak kültür, sanat ve medeniyet miraslarını tanımakla başarabileceğimizin altını çizdi. Hz. Mevlana’nın bir sözünde olduğu gibi bir gözümüzü kapamakla güneş asla yok olmayacağını ifade ederek “Bu topraklar bugün bu bayrağın altındaysa Selimiye’nin varlığına bağlıdır. Yabancı heyetler ile gerçekleştirilen müzakereler neticesinde Edirne’nin Yunanistan’a verilmesi söz konusu olduğunda Selimiye’yi ne yapacaklarını ve nereye koyacaklarını bilememişlerdir. Bu manada Selimiye nedir? Niçin önemlidir? Taş üzerine taş konulu bir binadan mı ibarettir Selimiye? Türkiye’de çok sayıda mimarı yapı ve camii vardır. Selimiye gerçek ve tam manasıyla Müslümanların Allah’a dönük ibadetlerini gerçekleştirmeleri esası ile yapılmış bir ibadethanedir. Ancak Selimiye’nin asırlara yayılan ve kıyamete kadar sürecek misyonu bu temelin çok üzerindedir. İstanbul, Selimiye gibi mimari eserlerin yer aldığı bir şehirdir. Çocukluğumuzun ve gençliğimizin geçtiği İstanbul’a bugün dönüp baktığımda vicdanıma şehrin güzelliklerinin hakkını verip veremediğimi soruyorum. Bu manada yaşadığınız kenti, kültürünü, tarihini ve eserlerini tanımanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yaşadığı kentin güzelliklerine vakıf olabilmiş ve o kentin güzelliklerini tanıma fırsatı bulabilmiş kişilerin yürüyüşleri, konuşma tarzları, olaylara yaklaşımları ve insani münasebetleri bile değişir.” dedi.
Ülkemizin çok büyük kültür, sanat ve medeniyet mirasına sahip olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hüsrev Subaşı, İstanbul’da yer alan ve tarihe ışık tutan pek çok sanat yapıtı hakkında bilgiler vererek bu kültür, sanat ve medeniyet mirasının geleceğe taşınmasında kişilere önemli görevler düştüğünü belirtti.
Prof. Dr. Hüsrev Subaşı, Ülkemizde tarihi cami ve mekânlarda bulunan ve geçmişten günümüze saygıyla korunan Hat, Minyatür, Cilt, Ebru, Çini, Dokuma, Mimari, Musiki sanatlarında kıymetli örnekler sunarak tarihleri ve anlamları ile geleneğimizdeki yeri hakkında bilgiler paylaştı.
Üniversitemiz öğrencilerine birtakım nasihatlerde da bulunan Prof. Dr. Hüsrev Subaşı, okumanın tek başına gerekli donanım için yeterli olmadığını dile getirerek geçim derdi ve hayatın zorlukları ile yüz yüze gelmeden etrafınızda sahip olduğumuz güzelliklerin farkında olmak gerektiğini hatırlatarak olabildiğince çevreyi gezme, tanıma, gözlem ve etüt etme çabası içerisinde olmalarını tavsiye etti.