Sempozyum açılışı öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun telgraf gönderdiği bilgisi paylaşıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’yla başlayan programda konuşan Rektörümüz Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu; “İstanbul mutlaka fethedilecektir. O komutan ne güzel komutan o ordu ne güzel ordudur”, Sevgili Peygamber’imizin (S.A.V) müjdelediği bu fethi Fatih Sultan Mehmet gerçekleştirdi. Kendisi Edirne’de doğdu, burada büyüdü ve tahta çıktı. O güzel ordusunu burada hazırladı. Ve bu Hadis-i Şerif ile şereflenmiş bu beldeye Edirne’ye tekrar hoş geldiniz. Biz çok büyük tarih yazmış bir milletiz. Tarih yolculuğumuz Orta Asyada başladı Anadolu’da şekillendi. Osmanlı Rumeli topraklarına geçtikten sonra Edirne’yi aldıktan başkentliği Bursa’da bırakmadı, Edirne’yi başkent yaptı. Tabiri caizse kazığı buraya çaktı. Osmanlının zayıflaması ile birlikte bir Balkan İmparatorluğu olmuş Osmanlı Balkanları kaybetti. Osmanlı - Rus Savaşları, Balkan Savaşları döneminde bu topraklarda büyük acılar yaşandı. Edirne 4 işgal gördü. Çanakkale Savaşı yaşandı, Kurtuluş Savaşı yaşandı. Anadolu’dan da sürülmek istenen milletimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile tekrar toparlandı. Şimdi bir ayağa kalkış bir tekrar kendine geliş süreci yaşıyor. Tabi yaşadığı travmalar ile yaşadığı büyük acılarla biraz hafızasını yitirmiş bir ulus haline geldik. Böyle toplantı organizasyonlar kim olduğumuzu, ne olduğumuzu hatırlatıyor. Özellikle Edirne’de bu işin başarıldığı yerde Fatih Sultan Mehmet’in doğduğu topraklarda bu sempozyumun yapılması dönenim iyi anlaşılması o dönem medeniyetinin iyi anlatılması açısından önemlidir.” dedi.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman gerçekleştirdiği konuşmasında; “Fatih Sultan Mehmet Han vesilesi ile bugün buradayız bir aradayız. Sahn-ı Semân’nın Fatih Sultan Mehmet Han Hz. kurduğu bir üniversitenin, 2010 yılında kurulmuş yeni bir eğitim kurumunun yöneticisi olarak karşınızdayım.Fatih Sultan Mehmet Han Edirne’de doğdu ve Türk Milletinin büyük kahramanlarından birisi olarak tarihe geçti. Kahramanlardan milletler çok şey öğrenirler. Farklı oldukları için zaten onlara biz “kahraman” deriz. Fatih Sultan Mehmet Han’dan çok şey öğrendik. Devlet geleneğinde olmayan ilk defa onun döneminde ilk kez onun döneminde olan birçok şey var. Teknolojide o zamana kadar olmamış ama ilk defa onun zamanında olan, eğitim konusunda ve özel hayatında yaşadığı ve yaşattığı pek çok şeyler var. Tahta geçtikten sonra çağlar değiştiren bir fetih gerçekleştirmiş. O müjdeyi gerçekleştirmek üzere yola çıktığı Edirne’den İstanbul gibi bir başkenti fethederek çağları 21 yaşında değiştirmiştir. Gençlerimizin neler yapabileceği bu sayede hafızamıza yerleşti.Daha sonra harp teknolojisini, savaş teknolojisini ve mühendisliği öğrenerek top imal ettiğini öğrendik. Fetih için ne gerekiyorsa onu temin etmek üzere hem kendi bilgisini hem çevresindeki insanların bilgisini bir araya getirip değerlendirmeyi öğrenmiş olduk. Sonra eğitim kurumları kurduğunu biliyoruz, az önce ismini zikrettim. Sadece askeri ve siyasi başarılarını değil eğitim ve sosyal alanda da başarıların kazanmak gerektiğini öğrenmiş olduk bu sayede. Eğitim yaparken eğiteme verdiği önemin yanında ilme ve âlime nasıl önem verileceğini de öğrenmiş olduk. Kendisi dönemin ihtiyacı olan Farsçayı, Arapçayı, Rumcayı ve daha başka dilleri de bildiğini biliyoruz. Bir devlet adamının devlet büyüğünün sadece devlet yönetme bilgisi değil, daha başka şeyler bilmesi gerektiğini de öğrenmiş olduk. Kendisi aynı zamanda bir sanatkârdır, sanatçıdır hatta şairdir. Dolasıyla devlet büyüğünün devleti yönetirken şairde olabileceğini öğrendik. Velhasıl Fatih Sultan Mehmet Han’dan bu milletin geçen şu kadar zaman zarfından öğrendiği çok şey oldu. Böyle büyük bir insanının doğumu vesilesi ile bir aradayız. Fatih Sultan Mehmet Han doğduktan sonra onun ölümüne kadar zaman zaman periyodik bir süreç içerisinde Fatih’i genç kuşaklarımıza yeniden anlatmak yeniden gündeme getirmek, onun bize ışık tutan yönlerini yeniden hatırlamak üzere toplantılar yapacağız. Bu onlardan ilki olmuş oldu. Ben emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman konuşmasını Fatih Sultan Mehmet’in;
“Sâkiyâ mey sun ki bir gün lâlezâr elden gider
İrüşür fasl-ı hazan bâg ü bahâr elden gider
Her nice zühd ü salâha mail olur hâtırum
Gördügümce ol nigân ihtiyar elden gider
Şöyle hâk oldum ki âh itmeğe havf eyler gönül
Lâ-cerem bâd-ı sabâ ile gubâr elden gider
Gırra olma dilberâ hüsn ü cemâle kıl vefa
Baki kalmaz kimseye nakş ü nigâr elden gider
Yâr içün agyâr ile merdâne ceng itsem gerek
İt gibi murdar rakîb ölmezse yâr elden gider.” şiiri ile bitirdi.
Açılışta konuşan Vali Yardımcısı Mustafa Karslıoğlu “Edirne Valiliği olarak böyle bir etkinlik başlatmış olmaktan dolayı mutluyuz. Bilindiği gibi Osmanlı’nın 2. başkenti olan Edirne tarihi ve kültürel varlığı ile zengin bir turizm potansiyeline sahiptir. Fakat sektörde Edirne istenilen payı alamamaktadır. Sayın Valimizin önderliğinde Edirne’nin bilinmeyen yönlerini ortaya çıkarıp tarihi ve kültürel turizme katkı sağlamak istiyoruz. Fatih Sultan Mehmet’in 585 yıl dönümü kutlama etkinliklerini çalışmalar kapsamında başlattık. Bu çalışmalarda bize valiliğimize 2 üniversitemiz çok destek verdi. Birincisi İstanbul’daki Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitemiz, ikincisi de Trakya Üniversitemizin büyük katkıları oldu. 1299 yılında Osmanlı İmparatorluk kurulduktan sonra yönünü hep batıya çevirmiştir. 1326’da Bursa’yı fethettikten sonra durmamıştır. 1362 yılında da Edirne’yi fethetmiştir. Ve Osmanlı bütün tarihi boyunca Balkanlarda 7 şehre önem vermiştir. Birincisi Bursa’dan sonra İstanbul, Edirne, Belgrad, Budin, Saraybosna ve Selanik’tir. Dikkat ederseniz son anına kadar bu 7 şehri elinde tutmuştur. Stratejik olarak. Seyahatnamede Evliya Çelebi Edirne’ye çok kapsamlı yer verir, değerlendirmeler yapar. Gerçekten de okuduğunuz zaman Edirne’deki Osmanlı’dan bize miras olarak kalan eserleri çok kapsamlı olarak anlatır.” Dedi
Açılış sonunda protokol günün anısına hediyelerini verdi.
