Üniversitemiz Dış İlişkiler Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen ve Üniversitemiz İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Altaytaş’ın konuşmacı olarak katıldığı "Türk İslam Medeniyeti Semineri" 24 Nisan 2018 tarihinde İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Altaytaş konuşmasında, medeniyet (civilisation) kelimesinin Batı’da ilk defa Fransızca olarak Marquis de Mirabeau tarafından 1757 yılında kullanıldığını ve daha sonra buradan İngilizce’ye geçtiğini ifade etti. Daha sonra bu kelimenin Türkçe’ye “medeniyet” ve “uygarlık” olarak tercüme edildiği ve aktarıldığını söyleyen Doç. Dr. Altaytaş “Batılı tasavvura göre medeniyet, Batı’nın Reform, Rönesans, Aydınlanma, Sanayi devriminden geçerek modern dönemde bilim, teknoloji ve değerler alanında insanlığın ulaştığı en ileri safhadır. Bu anlayışta medenileşmek ile Batılılaşmak özdeştir.  Bu tasavvuruyla Batılı, adeta kutsallaştırdığı bu medeniyeti dünyanın henüz bu seviyeye ulaşmamış olan toplumlarına ‘tebliğ’ etme misyonunu ve bununla beraber sömürge ideolojisini temellendirdi.” dedi.

Medeniyete dair genel değerlendirmeleriyle aynı zamanda medeniyet söyleminin bazı tuzaklarına da dikkat çeken Doç. Dr. Altaytaş, Müslüman olarak yaklaşık onuncu asırdan itibaren İslâm medeniyetinin mirasını temellük eden Türklerin, bu medeniyeti işleyerek yükselttiklerini ve en güzel örnekleriyle günümüze taşıdıklarını anlattı. Doç. Dr. Altaytaş, Türk kültür ve medeniyetinin ana unsurları olan dil, edebiyat, musiki, mimari, sanat, fen, örf ve adetlerin İslâm inancı ve bu inancın kaynakları olan Kur’an-ı Kerim ve Sünnetle olan yakın alakasını örneklerle anlatarak konuşmasını tamamladı.