TRAKYA ÜNİVERSİTESİNİN GENÇ ECZACILARINDAN BALKANLARI BİR ARAYA GETİREN KONGRE: BALKAN ECZACILIK ÖĞRENCİ KONGRESİ

Trakya Üniversitesinin taze kanlarından Eczacılık Fakültesi büyük işlere imza atmaya devam ediyor. Edirne Trakya Üniversitesi Eczacılık Öğrencileri Birliği (ETUPSA) tarafından organize edilen ve ülkemiz ile Balkan ülkelerinden 488 katılımcı ile uluslararası düzeyde yapılan Balkan Eczacılık Öğrenci Kongresi Balkan Kongre Merkezi’nde bilimsel sunumlarla üç gün boyunca devam etti.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan kongrenin açılışında bir konuşma gerçekleştiren kongre başkanları Ayşenur Yanardağ ve İsmail Can Beşikçi kongreyi düzenlemekten duydukları mutluluğu dile getirerek “Hayallerimizden hedeflere yolculuğumuzda; geleceğin eczacılığını misyon edinerek teknolojinin, inovasyonun, girişimciliğin ve Ar-Ge çalışmalarının önemini deneyimledik. Hızla gelen teknolojinin getirdiği değişimle başa çıkabilmenin ancak davranış değişimiyle mümkün olduğunu gözlemledik. Bu davranış değişimi, geleceği yeni bir bakış açısıyla değerlendirmeyi mümkün kılmaktan geçiyor. Bu farkındalığı, 34 Türkiye Eczacılık Fakültesi temsilcisi ve 7 Balkan Eczacılık Fakültelerinden eczacı adayı arkadaşlarımızla beraber yaşıyor olmanın mutluluğunu paylaşıyoruz. Geleceğin eczacılığını misyon edinen; sorunlara değil çözümlere ortak olan yaklaşık 100 kişilik organizasyon ekibi ve 488 katılımcısı ile deneyim dolu bir 3 gün diliyoruz.” dediler.

Bu büyük kongrede “Sağlıkta Girişimcilik ve inovasyon” temasıyla yola çıktıklarını belirten Topluluk Akademik Danışmanı Eczacılık Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Serap Yılmaz, kongrenin uzun bir çalışma sürecinden sonra hayata geçmesinden dolayı büyük bir mutluluk duyduğunu ifade etti. Eczacılığın gerek temel bilimler gerekse tıp bilimleri olmak üzere pek çok bilim dalını bir araya getiren multidisipliner çok yönlü bir meslek olduğunu dile getiren Yılmaz “Bizler bu kongrede girişimcilik ve inovasyonu temel aldık ve ‘Değişimi Kaçırma’ sloganıyla yola çıktık. Gelişen bilimin ışığında eczacılık mesleğinde neler değişiyor ve bizler bunları ne kadar takip edip ayak uydurabiliyoruz diye bunu görmek istedik. İşte burada siz gençlere çok iş düşüyor çünkü değişime en kolay adapte olup bunu mesleğimize ancak sizler yansıtabilirsiniz. Umuyorum ki bu kongre, sizler için ufkunuzda yeni bir kapı açar ve mesleğinizi en iyi şekilde geliştirmek için ufak bir adım olur.” diyerek kongrenin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.

Üniversitelerin toplumun ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştiren akademik örgütler olduğunu ve kurum bazında belli amaç ve hedefler taşıdıklarını ifade eden Trakya Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülay Şeren, üniversitelerin bu amaç ve hedefler doğrultusunda belli bir kültüre de sahip olduklarını vurguladı. Bu kültürel yapının öğrenciler tarafından algılanma biçiminin önemine dikkat çeken Şeren “Akademik başarı tam da bu kültürel algının nasıl tanımlandığı ile alakalı. Bu algı aslında akademik başarının kaynağıdır. Sorumluluk bilincinin arttığı üniversite yaşamında bilimsel ve toplumsal düşünceye sahip olabilen, ihtiyaçlarını sağlıklı bir şekilde diğerlerine aktarabilen, haklarını savunabilen, saygı ve empati ile iletişim kurabilen gençler olabilmek; kişisel gelişim ve özgün bir kimlik için önemlidir. Kurumların misyonu ve vizyonunun her birey tarafından doğru algılanması ve bu doğrultuda hayatını sürdürmesi aidiyet duygusunun kazanılması ile alakalıdır. Fakültemiz öğrencilerinin organizasyonu ile gerçekleştirilen bu kongre hedeflerimize giden yolda doğru ilerlediğimizin somut göstergesidir. BEKON19’da bilimsel gelişmelere, yeniliklere açık tüm öğrencileri değerli akademisyen ve bilim insanları ile bir araya getirerek mesleki gelişimlerine katkı sağlamak amacındayız. Ayrıca Balkan Üniversiteleri Eczacılık Fakülteleri öğrencilerinin de katılımları ile bölge üniversitesi olarak bilimsel bir platformda öğrencileri buluşturmanın önemini belirtmek isterim. Bu buluşma, gelecek hedef projelerimiz arasında yer alan Balkan Eczacılık Fakülteleri Birliği’ne de basamak olacaktır.” dedi.

Kongrenin açılışında konuşan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Eczacılık Fakültesinin çok yeni bir fakülte olmasına rağmen önemli işler yaptığına ve kongrenin Balkanları da kapsamasının önemine değinerek Edirne ve Trakya Üniversitesi hakkında bilgi verdi. Rektör Tabakoğlu “Bu şehrin üniversitesinin hedefi Balkanlar. Gönül coğrafyamızla bir arada olmayı hedefleyen bir üniversite. Gurur duyarak söylüyorum ki Üniversitemizin bu misyonunu kendinde sindirmiş bir fakültedir, Eczacılık Fakültesi. Esasen çok genç, çok yeni kuruldu. İlk mezunlarını geçen sene verdi. Eksiksiz bir eğitim ortamı oluştuğunu görüyorum. Sevgi var, ilgi var, uygun ortam var. Bu güzel ortamı oluşturan başta Dekanım Prof. Dr. Gülay Şeren olmak üzere katkı verenlere teşekkür ediyorum. Bizim amacımız aslında öğrencileri yetiştirirken hayata hazırlamak. Belki derslerde öğrenebileceklerinden çok daha fazla bilgiyi bu süre zarfında öğrenecekler.” dedi.

Girişimciliğin geleceğe yön vereceğine dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu “Gelecek, girişimcilik ve inovasyonda. Bunu hissetmiş ve her zerresine işlemiş bir fakültenin bu kongreyi düzenlemesinden ayrıca mutluyum. Bu girişim, bir tesadüf eseri değil. İki yıldır Eczacılık Fakültemiz inovasyon ödülleri kazanıyor. Bu sene çoğalarak geleceğini umuyorum. Başarılarınızı ve çalışmalarınızı birçok misafirimize örnek olarak gösteriyoruz. ‘Bizim öğrencilerimiz kongre yaptığı zaman Balkanları düşünüyor ve Balkan Eczacılık Öğrenci Birliğini kurmayı düşünüyor.’ diyoruz. Siz en güzel örneği bu kongre ile verdiniz.” diyerek öğrencilere ve bu kongrede emeği geçen herkese teşekkür etti.
Kongrenin ilk bölümünde açılış konuşmaları sonrasında Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuarı tarafından bir müzik dinletisi verildi ve ardından Trakya Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi ile Balkan Eczacılık Öğrenci Kongresi tanıtım filmi izlendi.

Eğitimcinin eğitimi, liderlik, sunum teknikleri, takım performansı, iletişim, koçluk eğitimleri veren ve 6 yıl Uluslararası Eczacılık Bilimleri Federasyonunda görev yapan Altınbaş Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Buket Aksu herkesin büyük dikkat ve beğeni ile dinlediği bir sunum yaptı. Doç. Dr. Buket Aksu, sunumuna başlamadan önce öğrencileri böyle kapsamlı bir etkinlik düzenledikleri için tebrik etti ve eczacılık mesleğinin önemine vurgu yaptı. Aksu, Farklılıklarla İletişim adlı sunumunda eczacılığın iletişimdeki önemine dikkat çekerek “Kendimizi tanımaktan bahsedersek bizim en bilinen özelliklerimize ‘arena’ diyoruz. Bazı özelliklerimizi başkaları biliyor ama biz bilmiyoruz. Buna da ‘kör nokta’ diyoruz. Ayrıca ‘gizli bahçe var’ biz biliyoruz, başkası bilmiyor. Bir de bilinmeyen var ki bunu biz de karşı taraf da bilmiyor. Öncelikle kendinizi tanımalısınız, bilmelisiniz. Kendinizi daha iyi tanıdıkça da ‘Ben hangi özellikleri daha iyi anlatabilirim?’ diye yola çıkacaksınız. Mühim olan arenanızı genişletebilmek, mühim olan bilinenleri bilinmeyenlerle değiştirebilmek. Kendimizi ne kadar geliştirirsek o kadar iyi. Herhangi bir olay olduğunda ilk sorusu ‘Ne yapacağız?’ diyenler, çözüm odaklı insanlardır. ‘Nasıl yapacağız?’ diyenler de hayırseverdir. ‘Kiminle yapacağız?’ diyenler takım çalışmasını önemseyen insanlardır. ‘Neden yapacağız?’ diyenler ise farklı düşünceler üreten kişilerdir. Dolayısıyla takımlarınızda iletişim tarzı farklı insanlar olunca sizin de değeriniz artar. Hastalarınız size gelip ilacı nasıl kullanacağını sorarsa siz de literatüre kadar dayanan bilgiyi verirseniz işinizde farklı olursunuz. Benim eczacılık politikam bu. Farklılıklarımızdan bir başkası da cinsiyet farkı. Örneğin kadınların daha fazla gülümsedikleri, daha az kişisel alan kullandıkları, daha fazla göz teması kurdukları saptanmıştır. Bir diğeri de fiziksel görünüm. İlk 30 saniye çok önemli iş görüşmelerinde. İnsan Kaynakları uzmanlarını 30 saniyede karar vermiş olabiliyorlar. Bu da ön yargıları oluşturabiliyor. Bazen ön yargılar çok yanıltıcı olabilir. Bir konser bileti 300 Dolara satılan keman sanatçısı kendini denemek için bir gün metroda sanatını icra ediyor. Bütün gün toplayabildiği para 60 Dolar. Hastayı karşılarken önlüklü, bakımlı, güler yüzlü olmak sonra derece önemli. Hastanın iletişim adımlarını çok iyi yerine getirmek gerekiyor. Kişisel özelliklerin getirmiş olduğu farklılıklar olabilir. Bunların da mutlaka size ipuçlarını veren davranış şekilleri var. Hepsi için farklı satış teknikleri lazım. Hepsini motive etmek için farklı iletişim şekli lazım.” dedi.

Üç gün süren kongrenin son gününde katılımcılar, sosyal gezi kapsamında Karaağaç Yerleşkesi, Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi ile Selimiye Cami gezildi.

Haber: Engin Arda
Editör: Fırat Güngör
Fotoğraflar: Umut Kozakoğlu

Bu içerik 19.04.2019 tarihinde yayınlandı ve toplam 826 kez okundu.