TRAKYA ÜNİVERSİTESİ’NDE TÜRKİYE – BULGARİSTAN GÜNCEL İLİŞKİLERİ KONUŞULDU…

Balkanlar’a hizmet etmeyi kendine şiar edinen Trakya Üniversitesi önemli bir etkinliğe daha ev sahipliği yaptı. Türkiye Cumhuriyeti Sofya Büyükelçisi Dr. Hasan Ulusoy’un konuşmacı olarak katıldığı ve Türkiye ile Bulgaristan’ın günümüz ilişkilerinin ulaştığı noktanın konuşulduğu “Türkiye – Bulgaristan Güncel İlişkileri Konferansı”, Trakya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Fehmi Yıldız Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Konjonktürel çerçevede komşu ülke Bulgaristan ile ülkemizin ikili ilişkilerinin değerlendirildiği etkinliğe Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Edirne Baro Başkanı Av. Alper Pınar, Trakya Üniversitesi Genel Sekreteri ve İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Kılıç, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayhan Gençler, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlker Alp, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Levent Doğan, Balkan Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Bülent Akyay, Dış İlişkiler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Murat Türkyılmaz, Bulgaristan Edirne Başkonsolosu Vassil Valchev ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.

Açılış konuşmasında, Balkanlar’da Türkiye, Türkiye’de ise Balkanlar denince akla ilk gelen üniversite olan Trakya Üniversitesi’nin, böylesine önemli bir etkinliğe imza atmasından büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, bölge üzerinde çalışmaya, gönüllere dokunmaya devam ettiklerini belirtti. Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, “Tüm bu çalışmalarımızı gönül coğrafyamızdaki insanlara dokunmak üzere planlıyor ve gerçekleştiriyoruz. Bizleri hiçbir zaman yalnız bırakmayan yurt dışı misyonlarımızı ve değerli büyükelçilerimizden birini bugün burada ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Çok değerli Sofya Büyükelçimiz Dr. Hasan Ulusoy, Bulgaristan’ı en iyi tanıyan, en iyi bilen kişi olmasının yanı sıra üstün hizmet nişanı sahibi bir diplomat ve devlet adamı. Etkileyici bir özgeçmişe sahip Büyükelçimiz aynı zamanda çok değerli bir akademisyen. Bizleri kırmayarak üniversitemize teşrif ettiler, öğrencilerimiz ve akademisyenlerimizle buluşma teklifimizi kabul ettikleri için kendilerine teşekkür ediyoruz. Eminim ki kendisinden hepimiz çok değerli bilgiler edinerek Bulgaristan özelinde Balkanlar hakkında yeni ufuklara yelken açacağız.” diyerek konferansın gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

Trakya Üniversitesi’nde olmaktan ve bu konferansa konuşmacı olarak katılmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek konuşmasına başlayan Sofya Büyükelçisi Dr. Hasan Ulusoy, öğrenciler ve akademisyenlerle bir araya gelmenin kendisinin akademisyen kimliğini öne çıkardığını ve bu kimlikten büyük memnuniyet duyduğunu belirtti. Türkiye ve Bulgaristan’ın ilişkilerinin çok eski bir tarihe dayandığını, iki ülkenin komşuluk sebebiyle yakın ilişkiler geliştirdiğini ifade eden Dr. Hasan Ulusoy, “Tarihsel bir sürece dayanan komşuluk ve dostluk ilişkilerimizin güncel durumunu konuşacağız. 15 aydır Bulgaristan’da görev yapıyorum. Gerçekten çok yoğun geçirdiğim bu süreyi kendi adıma bir şans olarak görüyorum. Göreve başladığım dönem, iki ülke ilişkilerinin en üst seviyeye çıktığı döneme denk geldi. Bunda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Bulgaristan Başbakanı Borisov’un ikili düzeyde dostluk ilişkileri belirleyici oldu. Bu 15 ayda çok önemli ziyaretler oldu, rekor sayıda ikili ziyaret yapıldı. Bu ziyaretler Türkiye ve Bulgaristan arasındaki dostluk ilişkilerinin güzel bir yansımasıyken aynı zamanda Türkiye’nin girişimci ve insani dış politikasının bir yansıması. İnsani diplomasi; insanı önceleyen, insanı merkezine alan vicdana yönelik bir dış politika. Çıkar odaklı değil insana yönelik bir dış politika. Girişimci boyutun da ne olduğunu açarsak ülkemizin, bölgesinde ve uluslararası mecrada güvenlik, istikrar ve refah ortamını artırmak için yaptığı girişimler şeklinde tarif edebiliriz. Bir anlamda kazan-kazan politikasına dayalı bir ilişki manzumesi. Baktığımızda diyalog nedir? Oturup karşılıklı konuşmak, birbirini dinleyebilmektir. Bu hepsinden önce fikirleriniz farklı olsa da uzun vadede iş birliği ortamlarını, uluslararası ilişkileri artırmayı mümkün kılıyor. Bizim dış politikamız, bu çerçevede yürüyor. Bunu Bulgaristan özelinde uygulamaktan ve çok iyi dönütler almaktan mutluluk duyuyorum. Rekor ziyaretler aslında çok doğal. Çünkü bizler komşuyuz ve son 15 yıldır da müttefikiz. Dünyadaki tek askeri savunma ittifakı NATO’nun ayrılmaz birer parçasıyız. Bunlar iyi ilişikleri destekleyen somut veriler. Fakat bizim ilişkilerimizde bunun ötesine giden ve bizleri dost kılan sosyal ve psikolojik unsurlar da var. Bunların da temel belirleyicisi, geçmişten beri var olan birlikte yaşama kültürü. İki ülkede yaşayan Türkler ve Bulgarlar arasında var olan bu kültür eş zamanlı olarak ülkelerimiz arasında da mevcut. Bizlerin bir ortak geçmişi var ki bu geçmişi Orta Asya’ya kadar da, Balkanlar’a kadar da götürmek mümkün.” diyerek ilişkilerin dayandığı temeller ve tarihsel süreçler hakkında bilgi verdi.

Diplomatlar için önemli olanın geçmişi unutmadan geçmişten ders alarak geleceği inşa edebilmek olduğunu vurgulayan Büyükelçi Dr. Hasan Ulusoy, iyi örnekleri ön plana çıkararak onlara yoğunlaşma ve yaşatabilmenin önemine dikkat çekti. Dikkat çektiği bu hususları görev süresince Bulgaristan’da tatbik etmekten duyduğu mutluluğu ifade eden Dr. Hasan Ulusoy, “Bulgaristan makamları bunları yaparken bana destek oluyor. Yaptığımız her etkinlikte kendilerini yanımızda görüyor, desteklerini hissediyoruz. Bunun için de bir kez daha kendilerine teşekkür ederim. Tarihi nasıl yorumlarsanız ona göre politikalar üretebilirsiniz. Onun için tarihe pozitif yaklaşıp tarihi öyle yorumlamak gerektiğini düşünüyorum. Bu perspektiften bakan iki ülke halkı birlik oldu ve yan yana yaşıyor. Bu unsurlara baktığımız zaman memnuniyetle karşıladığımız bir köprü inşa ettik. Bu köprüde hali hazırda Bulgaristan’da yaşayan ve Türkiye’ye göç eden soydaşlarımızın yanı sıra Türkiye’de yaşayan Bulgar vatandaşları var. Bu unsurlar bu köprünün çimentoları olarak bir arada yaşama kültürünü yaratıyorlar. Bizim de amacımız bunları temel alıp ikili ilişkileri güçlendirmek. Bugün baktığımda 15 ay içerisinde askeri alandan ekonomi, kültür, turizm sahalarında birer ilk teşkil eden faaliyetler yapılmış durumda. Bunları anlattığımızda şaşılıyor ama bunlar aslında doğal ve olması gerekenler. Bunu da geliştirebilmenin yolu, birbirimizi anlayıp birlikteliğimizi ve ortak noktalarımızı öne çıkarmaktan geçiyor.” diyerek iki ülke ve vatandaşları arasındaki ortak noktalara ve birlikteliğe dikkat çekti.

Sofya Büyükelçisi Dr. Hasan Ulusoy, iki ülkenin yoğun diplomasisinin üç alanda yoğunlaştığının altını çizdi. Bu üç alanın ekonomi, kültür ve turizm olduğunu söyleyen Dr. Ulusoy “Bunların başında ekonomi gelmekte. ‘Ekonomi neden güçlü?’ diye soracak olursanız ekonomik gerçekler; ülkeler arasındaki siyasi gerçekleri çevreleyerek yeniden değerlendirilmesine yol açabilecek kadar güçlü bir faktör. Ekonomik olarak birbirini destekleyen ve birbirine bağlı ülkelerin siyasi ve diğer alanlarda da birbirlerine yaklaştığını görebilirsiniz. Türkiye, bir AB ülkesi Bulgaristan’ın yanında seksen milyon nüfusu ile ideal bir pazar olarak duruyor. Bu pazar, Bulgaristan’a her açıdan çeşitli imkânlar sunan hazır bir pazar. Türkiye ise Bulgaristan’a bakarken AB üyesi bir komşu olarak Avrupa’ya açılan bir kapı olmanın yanı sıra ülke içinde yaşayan, kendi dilinde konuşan insanların olduğu bir ülke olarak görüyor. Girişimci diplomasinin bir unsuru olan kazan-kazan ilkesi burada devreye giriyor. Pratikte de Türkiye, Bulgaristan’ın en büyük üçüncü ticari ortağı. Yani Almanya ve İtalya’dan sonra ticaretinin en fazla olduğu ülke Türkiye. Rakamsal olarak bakıldığında ne Çin ne Rusya ile Bulgaristan’ın ticaret hacmi bu kadar yüksek değil. Üç bini aşkın Türk sermayeli firma Bulgaristan’da faaliyetlerine devam ediyor. Bunlar, iki ülke ilişkilerinin geleceğini belirleyen ekonomik ve finansal çimento. Bu çimentonun sağlamlığı derecesinde ilişkiler ayakta durabiliyor. Ekonomiden sonra ikinci sacayağı kültür. Kültür; iki ülkenin topraklarına yerleşmiş, insanlarının ruhlarına sirayet etmiş vaziyette. İki ülkenin ortak mirası olan pek çok eser var. Bu eserlerin birlikte yaşatılması gerçekten önemli. Artık bu aşamaya da gelmiş durumdayız. Bulgaristan ve Türkiye, birbirinin değerlerini yansıtan ve yaşatan eserleri ayağa kaldırmaya çalışıyor. En son Balat’taki Bulgaristan kültürü için anlam ifade eden Demir Kilise restore edilerek ibadete açıldı. Buna ek olarak Edirne’de de pek çok kilise ayağa kaldırıldı. Aynı şekilde Bulgaristan’da da camilerin bir nebze olsa restore edilmesi durumu var ki camilerimizin restore edilmesi eminim iki ülkenin birbirine olan bakış açışını daha da geliştirecektir. Tabi ki bu çalışmaların ekonomik bir çıktısı da var. Biz Balat’taki Demir Kilise’yi restore ederken dini ibadet özgürlüğüne olan saygımızdan yaptık. Fakat bunun çıktılarından birisi de ekonomi alanında oldu. Bulgaristan’dan hemen hemen her hafta sonu İstanbul’a turist akını olduğunu biliyorum. Yani bunun kültür turizmi açısından önemi var. Bu durumun aynı şekilde Bulgaristan’da da güçlendirilmesinin faydalı olacağına inanıyorum. Kültür bağlamında bir hayalim var: İki ülke arasında kültür merkezleri konusunda bir ilerleme sağlanması… Sofya’da, Bulgaristan’a coğrafi ve kültürel olarak çok uzak partnerlerin bile merkezleri olduğunu görüyorum. Artık bence Türkiye’nin de başta Sofya olmak üzere Bulgaristan’ın birçok noktasında kültür merkezlerinin olması gerektiğini düşünüyorum. Aynı şekilde Bulgaristan’ın da Türkiye’de bir kültür merkezi olması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda da çalışmalar olduğunu size müjdelemek isterim. İki ülke arasındaki ilişkilerin dayandığı üçüncü sacayağı ise turizm. Turizm, birlikte yaşama kültürünü geliştirmede çok önemli bir alan. Bunun en iyi örneğini Edirne’de görmemiz mümkün. Ekonomik ağırlıklı olmakla beraber Edirnelilerin bu durumdan çok memnun olduğunu görüyorum. Sayısal değerleri incelediğinizde iki ülkenin turist sayıları, sıralamada ilk sıralarda yer alıyor.” dedi.

Tüm bu konuşmalar doğrultusunda çizilen perspektiften bakıldığında güncel ilişkilerin oldukça iyi seviyede olduğunu fakat yapılabilecek daha fazla projelerin de olduğunu belirten Sofya Büyükelçisi Dr. Hasan Ulusoy, bu projelerin hayata geçirilmesi için sosyopsikolojik faktörlere yönelmenin önemine dikkat çekti. Balkanlarda, tarihin mirası olarak hemen hemen her ülkenin komşularında kendi soydaşlarının bulunduğunu belirten Büyükelçi Dr. Ulusoy, önemli olanın bunları bir zenginlik olarak görüp ülkeler arasında bir köprü olarak yaşamalarını sağlamak olduğunu ifade ederek, “Ülkeler arasındaki ikili ilişkilerin gelişimini bu farklılıklar sağlıyor. Öyle bir çağda yaşıyoruz ki ülkemizdeki farklı unsurlar artık güvenlik riski olarak değil o toplumun zenginliği olarak görülüyor. Türkiye’den gelen yatırımcılar, Bulgaristan’daki soydaşlarımızın Türkçe’yi konuştuklarını ama okuma yazma da zorluk yaşadıklarını söylüyor. İşte burada iş birliğine ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bunun Bulgaristan ekonomisine de faydalı olacağına inanıyorum. Bunların hepsi ele alınan güncel konular. İki ülke arasında diyalog olduğu sürece tüm sorunların aşılacağına inanıyorum. Zaten bu amaçla hizmet ediyorum. Yoksa pek çok kültürel etkinlik yapmak için bu kadar çabalamazdık. Her alanda birlikteliğimizi, beraberliğimizi vurgulayacak çalışmalar hayata geçirmeye çalışıyoruz. Zira bugün güncel ilişkiler iyiyse bunun daha da iyileşmesi için bir potansiyelimiz var.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Gerçekleştirilen soru-cevap seansının ardından, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’nun günün anısına Türkiye Cumhuriyeti Sofya Büyükelçisi Dr. Hasan Ulusoy’a plaket takdimiyle konferans sona erdi.

Bu içerik 12.03.2019 tarihinde yayınlandı ve toplam 1782 kez okundu.