TRAKYA ÜNİVERSİTESİ GENEL SEKRETERİ PROF. DR. CEVDET KILIÇ’TAN “TIP FELSEFESİ” SUNUMU

Trakya Üniversitesi Genel Sekreteri ve İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Kılıç, Trakya Üniversitesi Bilimsel Araştırma Topluluğu tarafından düzenlenen “kardiyoonkoloji” konulu 4. Uluslararası, 12. Ulusal Tıp Öğrenci Kongre’sinde, “Tıp Felsefesi” konulu bir sunum ve sohbet gerçekleştirdi.
 
Sunumunda, tıp ve felsefe arasındaki ilişkiyi irdeleyen Prof. Dr. Cevdet Kılıç, “Tıbbın ve felsefenin uğraştığı enstrüman insandır. Tıp, gözlem ve deney ışığında sorunlara çözüm bulmaya çalışır. Felsefe ise insanın düşünsel dünyasındaki sorunları sorgulayarak, soru sorma üzerinden çözüme ulaşmaya çalışır. Tıp pratiğe dayanırken, felsefe teoriye yaslanmaktadır. Modern çağda birbirinden ayrılan bu iki disiplin, M.Ö 6. yüzyılda birlikte ilerlemekteydi. İlk filozoflar aynı zamanda hekim, hakim ve din adamı hüviyeti de taşırdı. 18. yüzyıla yaklaşırken felsefe ve diğer bilimlerin gelişmesi ve farklılaşmasıyla bu birliktelik sona erdi. Bilimin ışığı, tıbbın bilimselliği ve felsefenin olmazsa olmazlığı, tıp felsefesinin gelişmesini sağladı. Felsefe aslında soru sorma sanatıdır. Soruya verilen farklı cevaplar felsefenin kümülatif bir şekilde gelişimini sağlar. Felsefe, mantıklı ve tutarlı düşünceler ortaya koyma biçimidir. Bunları ortaya koyarken de ön yargılardan arınmış olmak ve aklı kullanmak gerekir. Felsefenin tıpla olan ilişkisinde ise ilk önce kavramsal bir analiz yapmak gerekir. Tabip, doktor ve hekim kavramlarını analiz ederek tıbbın sorunlarını ele alacağız. Hekim kelimesinin kökü Arapça’daki hikmet kelimesinden, kelime de ‘h’, ‘k’ ve ‘m’ harflerinden gelmektedir. Bu da etimolojik olarak ‘dizginleri elinde tutmak’ anlamına gelir. Hikmet kelimesi aynı zamanda halk arasında akıl almaz işler için söylenir. Bu kelimenin türevlerinin anlamında hep engel olma durumu var. Hekim kelimesi de bu noktada hastalığa engel olan anlamına gelmektedir. İkinci kavramımız olan ‘tabip’ ise yine Arapça’daki ‘tabbe’ kelimesinden türemiştir. Tabbe ise ‘bir işi iyi bilen, işin ilmini bilen’ anlamlarına gelmektedir. Tabibin bir diğer anlamı da nazik, kibardır. Bunlardan hareketle tabip kelimesi, işinin ehli, hastalarına nazik davranan anlamı taşır. Sizlere verilen bir diğer isim olan doktor ise Latince kökenli olup ‘bilgi konusunda otorite’ anlamına gelir.” dedi.
 
Prof. Dr. Cevdet Kılıç, felsefenin tıp ile olan tarihi ilişkisi ve gelişim aşamalarını paylaşmasının ardından, çağdaş tıbbın tanımı ve Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlık tanımlamasından söz ederek, tıbbın amaçlarını anlattı. Prof. Dr. Cevdet Kılıç, İbni Sina ve Hipokrat’ın tıp tarihindeki öneminin yanı sıra İslam Medeniyeti’ndeki önemli tabip filozoflarının isimlerini paylaşarak, felsefe ile tıbbın günümüzdeki ilişkisini irdeledi. Prof. Dr. Cevdet Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü: “Felsefe, dünyadaki fiziksel ve metafiziksel tüm olgularla ilgilenir. İnsanın sağlığı, ahlaki ve biyolojik yapısı, iradesi gibi her konu felsefenin problemleri ve cevap arayışları içerisinde yer alır. Bilimdeki materyalist ve pozitivist yaklaşım, gözlem ve deneyle edinilen bilgi dışındaki tüm konuları reddeder. Bunun tıptaki yansıması olarak da bugün giderek felsefeden uzaklaşan tıp ilmi şekil ve anlam değiştiriyor. Her şeyin para ve madde olduğu böyle bir bakış açısının gelişmesi, tıp felsefesinin günümüzdeki en büyük problemlerindendir. Çünkü bu anlayış insanı sadece biyolojik bir varlık olarak ele alırken, aslında insan biyopsikolojik bir varlıktır. Yine bu anlayış hastayı ‘vaka’, ölümü ise ‘ex’ olma hali olarak tanımlamaktadır. Toplumumuzda doktorlar üstün güce sahip insanlar olarak görülürken maalesef bu anlayış neticesinde hasta ve doktor arasındaki şefkat, merhamet, iletişim ve empati duygusu da giderek yok olmaktadır.” diyerek tıp biliminin bugünkü sorunlarını sıraladı. Genel Sekreter Prof. Dr. Cevdet Kılıç, tıbbın günümüzdeki sorunlarının çözümü için felsefe ile yakın ilişki içerisinde bulunması gerektiğini ifade etti ve öğrencilere birkaç örnek olay aktararak sunumunu sonlandırdı.
 
Sunumun ardından Trakya Üniversitesi Bilimsel Araştırma Topluluğu Başkanı Atilla Ülkücü ve Kongre Sorumlusu Merthan Kıran tarafından Prof. Dr. Cevdet Kılıç’a teşekkür belgesi verildi.
Bu içerik 11.10.2018 tarihinde yayınlandı ve toplam 1142 kez okundu.