Amerika Birleşik Devletleri uluslararası hukuk, Birleşmiş Milletler kararları ve tarihi ve sosyal gerçekleri görmezden gelerek, Amerikan Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıma kararı almış ve bu kararı tüm tepkilere rağmen; uygulamak suretiyle, Ortadoğu’daki istikrarsızlık ve kaosa bir yeni krizin daha eklenmesine davetiye çıkartmıştır. Kuşkusuz Amerika Birleşik Devletleri, bu kararıyla terör devleti İsrail’i katliama sevk etmiştir. Üstelik bu provokatif kararın Nekbe/Felaket gününün 70. yıldönümüne getirilmesi de, Amerika Birleşik Devletleri’nin tutumunun art niyetli olduğunu göstermekte, olayın ne kadar büyük bir tahrik ve kışkırtma amacı taşıdığını gözler önüne sermektedir.

Masum Filistin halkının haklarının Siyonist devlet tarafından on yıllardır ihlal edilmesi, Filistinlilerin en temel özgürlüklerinden mahrum bırakılması, adeta bir açık hava hapishanesinde yaşatılmaları ve son olarak da İsrail rejiminin bu katliama cüret etmesi karşısında, insanlığın gür bir sesle ve topyekûn biçimde, dur dememesi kabul edilebilir bir durum değildir. Hiç şüphesiz tarih bu günleri kara bir leke olarak yazacaktır ve bu şartlarda elbette Filistin halkı meşru müdafaa hakkını kullanacaktır. Ancak biz Trakya Üniversitesi olarak bu duruma sessiz kalınamayacağını düşünüyor ve 21.Yüzyıl Haçlı zihniyeti içinde yürütülen bu vahşi katliamın faillerini ve ortaklarını lanetliyoruz.

14.05.2018 tarihli eylemlerde barışçıl protesto gösterisi düzenleyen Filistinlilere ateş açan işgalci konumundaki İsrail ve onun hamisi olan Amerika Birleşik Devletleri, Ortadoğu’daki mazlum insanlara karşı şiddet kullanmak suretiyle, işledikleri devlet terörü suçlarına bir yenisini daha eklemişlerdir. Bu bağlamda Birleşmiş Milletler ve Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni göreve davet ediyor ve eğer uluslararası hukuk gerçekten var ise,  insanlık bir nebze de olsa vicdan sahibiyse, bu kurumların başta Donald Trump ve Benjamin Netanyahu aleyhine derhal soruşturma açarak, gereğini yapmalarını talep ediyoruz.

Bizler masum ve mazlum Filistin halkının şehitlerine rahmet, ailelerine başsağlığı ve yaralılarına Allah’tan şifa dilerken, sadece vatanlarını ve namuslarını savunurken şehit düşen kardeşlerimizin değil, hukukun da katledildiğini tüm dünyanın er geç anlayacağına inanıyoruz. Bu nedenle vicdan sahibi herkesi Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail aleyhine tavır almaya, haksızlıkları haykırmaya ve Filistin halkı ile canı gönülden dayanışmaya çağırıyoruz. Zira Aliya İzzetbegovic’in Bosna’da Müslümanlar katledilirken söylediği gibi, “her şey bittiğinde hatırlayacağımız tek şey; dostlarımızın sessizliği olacaktır”.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.